yukarı doğru

yukarı doğru
өскә таба

Türkçe-Tatarca sözlük. 2013.

Игры ⚽ Поможем написать курсовую

Смотреть что такое "yukarı doğru" в других словарях:

  • bayır yukarı — zf. Tepeye doğru, yokuş başına yönelerek Kimseye belli etmeden uzaklaşmış, bayır yukarı, Sivrikaya ya çıkmıştı. T. Buğra …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • yokuş yukarı — zf. Yokuşta yukarıya doğru Bodrum dan yokuş yukarı tırmandık. Halikarnas Balıkçısı …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • çekmek — i, e, er 1) Bir şeyi tutup kendine veya başka bir yöne doğru yürütmek Hepsi iskemleleri çekerek masanın etrafında bir halka yapmaya hazırlanıyorlardı. R. N. Güntekin 2) Taşıtı bir yere bırakmak, koymak 3) Germek İpi çekmek. 4) İçine almak, emmek… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • ağmak — 1. e, ar Yükselmek, yukarı doğru çıkmak Ay oldum âleme doğdum, bulut oldum göğe ağdım. Yunus Emre 2. e, ar 1) Sarkmak, aşağıya inmek Hiç konuşmadan güneş batıya ağıncaya dek çalıştılar. R. N. Güntekin 2) Bir yana eğilmek, meyletmek …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • burun boşlukları — is., ç., anat. Burun deliklerinden yukarı doğru açılan, mukozayla kaplı boşluklar …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • dalgalanma — is. 1) Dalgalanmak işi 2) ekon. Mal fiyatlarının türlü sebeplerle inişi veya çıkışı 3) mec. Bir toplumda uyumsuzluktan doğan karışıklık 4) sp. Koşu duruşunda, dizlerin hafif bükülmesinden ve kolların gevşek olarak öne yukarı doğru… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • Hint domuzu — is., hay. b. 1) Büyük Okyanus adalarında yaşayan, köpek dişleri boynuz gibi yukarı doğru kıvrık, iri yapılı bir domuz türü (Porcus babyrussa) 2) Kobay …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • kaldırmak — i 1) Bulunduğu yerden almak Örtüyü masanın üzerinden kaldır. 2) Yukarı doğru hareket ettirmek Gözlerini yüzüme kaldırdı. İkimiz de mavi mavi baktık. S. F. Abasıyanık 3) Yükseltmek Duvarı bir metre daha kaldırmalı. 4) nsz Ürün toplamak, taşımak… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • kalkık — sf., ğı 1) Düzeyine göre yüksekte olan Masanın bir tarafı kalkık. 2) Kabararak yerinden ayrılmış Kaplamanın ortası kalkık. 3) Dik durumda, ucu yukarı doğru olan Ve eniştemiz yine kaşlarını, omuzlarını yukarıya kalkık ve başını önüne eğik tutmaya… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • kalkmak — nsz, ar 1) Gitmek üzere yerinden ayrılmak Niye kalktınız, biraz daha otursaydınız. 2) den Oturma durumundan dik duruma gelmek, doğrulmak Annem yerinden kalktı, yanıma geldi, bir kolunu uzatarak omzuna doladı. H. Z. Uşaklıgil 3) den Uyanarak… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • piknik tip — is., tıp Orta boylu, şişmanca, geniş ve yumuşak yüzlü, kalınca boyunlu, yukarı doğru daralan şişkin göğüslü ve iri göbekli kimse …   Çağatay Osmanlı Sözlük


Поделиться ссылкой на выделенное

Прямая ссылка:
Нажмите правой клавишей мыши и выберите «Копировать ссылку»